Kütahya’daki Esire Kaplıcaları kendiliğinden yüzeye çıkan suyuyla şifa arayanlara hizmet veriyor

Termal suyun özellikleri hakkında bilgi veren Demirtaş, “Binlerce yıldır tamamen kendiliğinden kaynayan sıcak suyun, doğal yapısını bozmadan ve hiçbir teknik müdahalede bulunmadan vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Sadece güvenlik amaçlı suyun etrafını çevirip üstünü kapattık. Belediyemize ait tesislerde hizmete sunulan suyumuz cilt hastalıklarına faydalı içinde birçok mineral barındırıyor. Özellikle sedef hastalığına faydalı olduğu değerlendiriliyor.” diye konuştu.

Demirtaş, Esire Kaplıcaları’ndaki kaynağın 100 metre yakınında yer alan Kültür Varlıklarını Koruma Kurulundan tescilli Roma hamamının, bu kaynağın binlerce yıllık geçmişi olduğunu doğruladığını vurguladı.

Tarihi hamamı turizme kazandırmak için girişimlerde bulunacaklarını anlatan Demirtaş, Esire adının nereden geldiğine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Günümüze kadar ulaşan tarihi anlatımlara göre, bölgede bulunan tarihi Eğrigöz Kalesi’nde tutsak bulunan ve cüzzam hastası olan birkaç esir, yakındaki akarsuyu kullanarak kaçıyor. Buradan kaynayan su aşağıdaki dereye kadar günümüzde de iniyor. Mahkumlar sıcak suyun dereyle buluştuğu noktaya gelince birkaç gün burada bekliyorlar. Bu sırada vücutlarındaki yaraların iyileşmesi üzerine tekrar kaleye dönerek cüzzam hastası olan diğer esirlerin de bu kaynaktan tedavi olmalarını sağlamışlar.”

Bursa’dan gelen Sunay Uslubaş da cilt rahatsızlığından dolayı Esire Termal Turizm Merkezi’nde yılın belli dönemlerinde konakladığını ifade etti.

Hüseyin Kafa ise Manisa’da yaşadığını, Türkiye’nin birçok yerini gezdiğini ancak sedef hastalığına en çok bu ilçedeki termal suda şifa bulduğunu dile getirdi.