”Mourinho takıma alıştı…”

Her yeni başlangıç umutlu birlikte zorluklar da içerir.. Futboldaki yeni başlangıçlar için de bu kural geçerlidir.. Yeni bir takım, yeni bir camia, yeni hedefler hep belli zorluklardan geçerek başarıyla tanışır.

Dünya futbolunun en önemli teknik direktörlerinden biri Jose Mourinho.. Fenerbahçe’ye gelişi Türk futbolu açısından da çok önemliydi.. Rekabet düzeyinin nerelere geldiğini gösterdi bizlere.

Mourinho’nun Fenerbahçe’deki günlerini ikiye ayırmak gerek. Galatasaray derbisine kadar olan bölüm ve derbiden sonraki ikinci bölüm…

Jose Mourinho aldığı iyi sonuçlara da güvenerek, “Galatasaray derbisinin benim için diğer maçlardan fazla bir önemi yok” cümlesini kurmuştu.

Kendisi böyle düşünmüyor olsa da, belli bir stratejinin parçası da olsa bu sözler Fenerbahçe camiasında büyük yankı buldu.

İsmail Kartal’la, deplasmanda ve 70 dakika 10 kişi oynayarak yendikleri Galatasaray’a bu kez Kadıköy’de 3-1 yenilmiş olmak Jose Mourinho’yu eleştirilerin odağı haline getirdi..

XXX

Derbi sonrası Fenerbahçe’deki oyun tarzıyla birlikte Mourinho’nun söylemleri ve eylemleri de değişmeye başladı..

Mucizevi şekilde kazanılan Trabzonspor maçından sonra takımdaki oyuncuların hem kendilerine güveni hem de Mourinho’ya olan saygıları arttı.

Alain Maximin takımı ileri taşışan bir güce dönüştü.. En Nesyri üzerindeki durgunluktan yavaş şavaş kurtuldu. Oğuz Aydın devreye girdi. Sofian Amrabat takımın temel yapı taşı oldu.

Dün geceki Slavia Prag deplasmanına 15 kişi giden, 1-0 yenik duruma düşen ve rakip kaleye gitmekte zorlanan Fenerbahçe’yi ayağa kaldıran Kaptan Dzeko’nun golü oldu.
Tadic’in asisti ve En Nesyri’nin bitiricliğiyle çok kritik bir galibiyet alarak İstanbul’a döndü takım..

XXX

Maç sonrası tribünlere giderek hep birlikte sevinen Fenerbahçe’de Jose Mourinho’da bu eğlenceli anların bir parçası oldu. Portekizli teknik adamın takıma, takımın da Jose Mourinho’ya alıştığını görüyoruz.

Eğer ligdeki 5 puanlık fark da kapanır ve Fenerbahçe tekrar Galatasaray’ı yakalarsa özlediği şampiyonluğa ulaşmak adına da büyük adım atmış olur..